Anonim şirketlerde ortaklık payları hisse senetlerine (pay senetlerine) sıkı sıkıya bağlıdır. Bununla birlikte, ülkemizde çoğu anonim şirkette hisse senedi veya onun yerine geçici ilmühaber çıkarılmamaktadır.
Yeni TTK’daki ifadesi ile pay senetleri sahibinin ortaklık durumunu göstermesi yanında sahibine bazı vergi avantajları sağlamaktadır. yazımda yeni Türk Ticaret Kanunu’nda yer alan şekliyle pay senetleri ve vergisel avantajlar üzerinde duracağız.

1. Hisse (PAY) Senetlerinin Şekli

Pay senetleri, hamiline veya nama yazılı olur. Bedelleri tamamen ödenmemiş olan paylar için hamiline yazılı pay senetleri çıkarılamaz. Bu hükme aykırı olarak çıkarılanlar geçersizdir (TTK m.484) TTK m.485 uyarınca, esas sözleşmede aksi öngörülmemişse, payın türü dönüştürme yolu ile değiştirilebilir. Dönüştürme ise esas sözleşmenin değiştirilmesiyle yapılır. Dönüştürmenin kanunen öngörüldüğü durumlarda yönetim kurulu gerekli kararı alarak derhal uygular ve bunun esas sözleşmeye yansıtılması girişimini hemen başlatır. Nama yazılı pay senetlerinin hamiline yazılı pay senetlerine dönüştürülebilmesi için payların bedellerinin tamamen ödenmiş olması şarttır (TTK m.485). Paylar hamiline yazılı ise yönetim kurulu, pay bedelinin tamamının ödenmesi tarihinden itibaren 3(üç) ay içinde pay senetlerini bastırıp pay sahiplerine dağıtır. Pay senetlerinin; şirketin unvanını, sermaye tutarını, kuruluş tarihini, bu tarihteki sermaye tutarını, çıkarılan pay senedinin tertibini, bunun tescili tarihini, senedin türünü ve itibari değerini, kaç payı içerdiğini belirtmesi ve şirket adına imza etmeye yetkili olanlardan en az ikisi tarafından imza edilmiş olması şarttır. Kapalı şirketlerde baskı şeklinde imzanın delikli olması veya sahtekarlığı engelleyici diğer güvenlik önlemlerinin uygulanması gerekir.

Nama yazılı pay senetlerinin ayrıca sahiplerinin adı ve soyadını veya ticaret unvanını, yerleşim yerini, pay senedi bedelinin ödenmiş olan miktarını da açıklaması gerekir. Bu senetler şirketin pay defterine kaydolunur. Bir pay senedi veya ilmühaber, tedavülü mümkün olmayacak derecede yıpranmış veya bozulmuşsa ya da içeriği veya ayırt edici özellik ve nitelikleri tereddüde yer bırakmayacak tarzda anlaşılamıyorsa, sahibi, giderlerini peşin ödemek şartıyla, şirketten yeni bir senet veya ilmühaber istemek hakkını haizdir.(TTK m.488)Bu durumda, hazırlanacak  pay senetlerinin bilgisayar çıktısı şeklinde olmayıp, matbaa tarafından DELİKLİ İMZA VEYA HOLOGRAM gibi güvenlik önlemlerinden birinin kullanarak basılması kaçınılmazdır.Senet basımı yapacak olan Matbaa ile görüşürken hangisinin uygulanacağı netleştirilmelidir.Pay senetlerine istenildiği takdirde kart payı dağıtım kuponu eklenebilir.Pay Senetleri,Yönetim kurulu kararı alınarak istenilen büyüklükteki küpürler halinde bastırılabilir.Örnek, A Şahsının payı 2.500.000,-TL’dir.İleride pay deri düşünülmüyorsa bu tutar için tek senet bastırılabilir.Veya 2 adet 1.000.000,-TL’lik, 5 adet 100.000,-TL’lik senet bastırabilirler.Daha farklı küpürler de düşünülebilir.

1.1 Pay Senetlerinin Devri Ve Sınırlandırması

 Hamiline yazılı pay senetlerinin devri, şirket ve üçüncü kişiler hakkında, ancak zilyetliğin[6] geçirilmesiyle hüküm ifade eder. TTK’da veya esas sözleşmede aksi öngörülmedikçe, nama yazılı paylar, herhangi bir sınırlandırmaya bağlı olmaksızın devredilebilirler. Hukuki işlemle devir, ciro edilmiş nama yazılı pay senedinin zilyetliğinin devralana geçirilmesiyle yapılabilir (TTK m.489-490). Yukarıdaki düzenlemede, “Kanunda” (TTK) sözcüğü eklenerek bir eksiklik giderilerek, “Hukuki işlemle devir” açıklığı getirilmiştir. Çünkü kanuni intikallerde ciro ve zilyetliğin devrine gerek yoktur (TTK m.490, Gerekçesi).

Miras, mirasın paylaşımı, eşler arasındaki mal rejimi hükümleri veya cebri icra[7] yoluyla gerçekleşmiyorsa, bedeli tamamen ödenmemiş nama yazılı paylar, ancak şirketin onayı ile devrolunabilir. Şirket, sadece, devralanın ödeme yeterliliği şüpheli ise ve şirketçe istenen teminat verilmemişse onay vermeyi reddedebilir (TTK m.491). Hüküm ilk olarak kanuni devir sınırlamasını düzenlemektedir. Anonim şirkette ilke, nama yazılı payın serbestçe devredilebilmesidir. Bu ilkenin TTK’da öngörülen tek istisnası bedellerinin tümü ödenmemiş nama yazılı paylardır. Söz konusu paylar, esas sözleşmede belirtilmemiş olsa bile, ancak şirketin onayı ile devredilebilir.

Diğer taraftan, TTK m.492 uyarınca, esas sözleşme, nama yazılı payların ancak şirketin onayıyla devredilebileceğini öngörebilir. Bu sınırlama intifa hakkı kurulurken de geçerlidir. Şirket tasfiyeye girmişse devredilebilirliğe ilişkin sınırlamalar düşer.

2.1 Devrin Önemi

Borsaya kote nama yazılı paylar borsada iktisap edildikleri takdirde, paylardan kaynaklanan haklar payların devri ile birlikte devralana geçer. Borsaya kote nama yazıl, payların, borsa dışında iktisap edilmeleri halinde, söz konusu haklar, pay sahipliği sıfatının şirket tarafından tanınması için, devralanın şirkete başvuruda bulunmasıyla devralana geçer.

Devralan, şirket tarafından tanınıncaya kadar, paylardan doğan, genel kurula katılma ve oy hakkını ve oy hakkına bağlı diğer hakları kullanamaz. Tüm diğer pay sahipliği haklarının, özellikle rüçhan hakkının kullanılmasında, iktisap eden herhangi bir sınırlamaya tabi değildir.

Şirket tarafından henüz tanınmamış bulunan devralanlar, hakların geçmesinden sonra, oy hakkından yoksun pay sahibi olarak pay defterine yazılır. Söz konusu paylar genel kurulda temsil edilemez.

Red hukuka aykırı ise şirket, mahkeme kararının kesinleşme tarihinden itibaren, oy hakkı ve buna bağlı hakları tanır. Şirket, kendisine herhangi bir kusurun yüklenmeyeceğini ispat edemediği takdirde, devralan, red nedeniyle uğradığı zararı gidermekle yükümlüdür.

Devir tarihi vergi uygulamaları açısından da önemlidir. Vergiye tabi olma veya gelirin vergiden istisna edilmesi belli sürelere bağlı ise sürenin hesabı için başlangıç tarihi belli olmalıdır.

2. HİSSE (PAY) SENEDİ TÜRLERİ

2.1      İhraç Açısından Hisse Senetlerinin Çeşitleri

Hisse senetleri nama ve hamiline yazılı olarak ihraç edilebilirler. Ancak Sermaye Piyasası Kurulu’nun kaydileştirilen Sermaye Piyasası Araçlarına İlişkin Kayıtların Tutulmasının Usul ve Esasları hakkındaki tebliği uyarınca Merkezi Kayıt Kuruluşu üyesi(hisse senetleri borsada işlem gören)ihraççı kuruluşlar hisse senetlerini aynı neviye çevirmek zorundadırlar.[9]

Bu durumda söz konusu üyeler ana sözleşme değişikliklerini yaparak bütün hisse senetlerini ya nama ya da hamiline çevireceklerdir.

2.2       Haklar Açısından Hisse Senetlerinin Çeşitleri

a. İmtiyazlı –Adi Hisse Senetleri

Hisse senetleri ana sözleşmede aksine bir hüküm yoksa sahiplerine eşit haklar sağlarlar. Bu tip hisse senetlerine adi hisse senetleri denir. Bir kısım hisse senetleri ise adi hisse senetlerine göre kara katılmada, yönetim ve denetim kuruluna üye seçiminde, oy hakkında ve benzeri konularda ana sözleşmeye dayanarak sahiplerine imtiyazlı haklar tanıyabilir. Bir anonim ortaklıkla çeşitli imtiyazlara sahip hisse senetleri bulunuyorsa bunlar farklı grup isimleriyle adlandırılırlar[10] ve borsada farklı işlem sıralarında işlem görürler.

b. Kurucu Hisse Senetleri

Kuruluşta emeği geçen ortaklara bu hizmetleri karşılığı verilen hisse senetleridir. Uygulamada kurucu hisse senetlerinin alım satımı çok azdır. Bunlara örnek olarak İş Bankası kurucu hisseleri gösterilebilir.

c. Oydan Yoksun Hisse Senetleri

Bu tür hisse senetleri oy kullanama dışında hisse senedinin ortaklarına sağladığı her türlü haktan yararlanabilirler. Ancak genel kurullara gözlemci olarak katılabilirler, oy kullanamazlar.

Farklı bir özellik arz eden oydan yoksun hisse senetleri aşağıda ayrı bir bölüm olarak ele alınmıştır.

d.Primli (Agiolu) -Primsiz Hisse Senetleri

Üzerinde yazılı değer ile diğer bir deyişle nominal değerden ihraç edilen hisse senetlerine primsiz, nominal değerlerinden yüksek bir bedelle ihraç edilen hisse senetlerine primli hisse senedi denir.

TTK sisteminde primli hisse senedi çıkarma TTK.m.286/2 hükmü gereğince, esas sözleşmede bu hususta hüküm bulunmasına veya bunun genel kurul tarafından karar altına alınmasına bağlıdır.

Oysa ki, kayıtlı sermaye sistemini benimsemiş anonim şirketlerde, SerPK m.12/5 hükmü ile; ana sözleşmeye hüküm konulması kaydıyla, yönetim kuruluna itibari değerinin üzerinde pay senedi çıkarabilmesi imkanı tanınmıştır. Primli hisse senetleri, çoğunlukla öz kaynaklarının fazla, mali yapısının sağlam ve “, borsada menkul kıymetlerine talebin çok olduğu, dolayısıyla fiyatlarının sürekli yükseldiği anonim şirketlerin sermaye artırımlarında çıkarılır.

e.Bedelli-Bedelsiz Hisse Senetleri

Nakit/bedelli sermaye artırımı yoluyla ihraç edilen hisse senetlerine bedelli hisse senedi, ortakların nakit ödeme taahhüdünü içermeksizin iç kaynaklardan sermaye artırımı yoluyla ihraç edilen hisse senetlerine ise bedelsiz hisse senedi denir.

3. Hisse (PAY) Senedi Bastırılmasının Vergisel Avantajları

3.1. Kurumlar Vergisi

Kurumlar Vergisi Kanunu’nun istisnalar başlıklı 5 maddesinin 1. fıkrasının (e) bendine göre; Kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların % 75'lik kısmı vergiden istisnadır. 

Bu istisna, satışın yapıldığı dönemde uygulanır ve satış kazancının istisnadan yararlanan kısmı satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar pasifte özel bir fon hesabında tutulur. Ancak satış bedelinin, satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar tahsil edilmesi şarttır. Bu süre içinde tahsil edilmeyen satış bedeline isabet eden istisna nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılır.

İstisna edilen kazançtan beş yıl içinde sermayeye ilave dışında herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilen veya işletmeden çekilen ya da dar mükellef kurumlarca ana merkeze aktarılan kısım için uygulanan istisna dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılır. Aynı süre içinde işletmenin tasfiyesi (Kurumlar Vergisi Kanununa göre yapılan devir ve bölünmeler hariç) halinde de bu hüküm uygulanır. 

Menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları değerlerin satışından elde ettikleri kazançlar istisna kapsamı dışındadır. 

3.2. Gelir Vergisi

Türkiye’de yerleşik gerçek kişi hisse senedi sahipleri, sahip oldukları hisse senetlerinden kar payı (temettü) geliri elde edebilecekleri gibi, sahip oldukları hisse senetlerini elden çıkardıklarında da kazanç elde edebilmektedir. Burada geçici ilmühaberle pay senetlerinin vergilendirme esaslarının aynı olduğunu da belirtmeliyiz.

Gelir Vergisi Kanunu’nun Değer Artışı Kazançları başlıklı Mükerrer 80. maddenin 1. fıkrasına göre, “İvazsız olarak iktisap edilenler ile tam mükellef kurumlara ait olan ve iki yıldan fazla süreyle elde tutulan hisse senetleri hariç, menkul kıymetlerin veya diğer sermaye piyasası araçlarının elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar değer artış kazancıdır.”  Bu hükme göre Gerçek kişilere ait hisse senetleri (veya ilmühaberler) edinme tarihinden itibaren iki yıl içinde elden çıkartılırsa, elde edilen kazanç, stopaja tabi değildir. Ancak yıllık gelir vergisi beyannamesi ile bildirilip, gelir vergisi ödenmesi gerekmektedir.  Bu süreler geçtikten sonra yapılacak satış gelir vergisine tabi değildir. 

Gelir Vergisi Kanunu’nun Değer Artışı Kazançları başlıklı Mükerrer 80. maddenin 1. fıkrasına göre “Ortaklık haklarının veya hisselerinin elden çıkarılmasından doğan kazançlar.” değer artış kazancı olarak gelir vergisine tabi olmaktadır.  Bu hükümlere göre, pay senedi bastırılmamış hisseler değer artış kazancına tabi olarak gelir vergisine tabi olmaktadırlar.  

3.3. Katma Değer Vergisi

Katma Değer Vergisi Kanunu’nun  Sosyal ve Askerî Amaçlı İstisnalarla Diğer İstisnalar başlıklı 17. maddesinin 4. fıkrasının (r) bendine göre,  Kurumların aktifinde veya belediyeler ile il özel idarelerinin mülkiyetinde, en az iki tam yıl süreyle bulunan iştirak hisseleri ile  taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimler ile bankalara borçlu olanların ve kefillerinin borçlarına karşılık taşınmaz ve iştirak hisselerinin (müzayede mahallerinde yapılan satışlar dahil) bankalara devir ve teslimleri Katma Değer Vergisinden istisnadır. 

İstisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları iştirak hisselerinin teslimleri istisna kapsamı dışındadır.

İstisna kapsamında teslim edilen kıymetlerin iktisabında yüklenilen ve teslimin yapıldığı döneme kadar indirim yoluyla giderilemeyen katma değer vergisi, teslimin yapıldığı hesap dönemine ilişkin gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınır.

3.4. Damga Vergisi

Genel kural gereği anonim şirketlerin hisse devrine yönelik olarak yaptıkları sözleşmeler damga vergisinin konusuna girmektedir. Ancak kurumların aktifinde iki yıldan fazla kalmış iştirak hisselerinin devredilmesine bir istisna getirilmiştir. Söz konusu istisnaya ilişkin Kurumlar Vergisi Kanunu ile Damga Vergisi Kanunu birbirine paralel düzenlemeler içermektedir. Buna göre, 5281 sayılı Kanun'un 31. maddesiyle eklenen bende göre 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 8. maddesinin 1. fıkrasının 12 numaralı bendi kapsamında kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan iştirak hisseleri ile gayrimenkullerinin satışından doğan ve sermayeye eklenmesine karar verilen kazançlarının vergiden istisna olduğuna hükmedilmektedir. Damga Vergisi Kanunu'nun ilgili maddeye paralel düzenlemesi ise, (2) sayılı tabloda damga vergisinden istisna edilen kâğıtlar bölümü altında yer alan "IV- Ticari ve medeni işlerle ilgili kağıtlar" başlığının 35. fıkrasıdır. Buna göre, 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 8. maddesinin birinci fıkrasının 12 numaralı bendi kapsamındaki işlemler nedeniyle düzenlenen kâğıtlar damga vergisinden istisna tutulmuştur.  

3.5. Kar Paylarında Sağlanan Avantaj

Kar payı, şirketlerin yılsonunda elde ettikleri karın dağıtılması sonucu elde edilen gelirdir. kar payı (temettü) Gelir Vergisi Kanunu'nun 75'inci maddesine göre menkul sermaye iradı olarak vergilendirilmektedir.

Bilindiği gibi, kar payları, GVK'nın 94'1-6 maddesine göre dağıtımda gelir vergisi stopajına tabidir. Bu nedenle elde edilecek bu kar payları stopaja tabi tutulmuş şekilde elde edilecek net kar payları olmaktadır. Stopaja tabi tutularak elde edilen gelirlerin beyannameye aktarılmasında ana kural bu gelirlerin brüt olarak nazara alınmasıdır. Söz konusu kâr paylarının yarısı gelir vergisinden istisnadır. İstisna tutarını yani yarısını aşan kısmının (GVK.m.22/2), GVK'nın 86'ncı maddesinde yazılı beyan sınırını aşması halinde aşan kısmın yıllık beyanname ile beyan olunması gerekmektedir. Beyan edilen kâr payları üzerinden hesaplanan yıllık vergiden ise, stopajın yansı değil tamamı mahsup edilecektir.

3.6. Elden Çıkarma İşlemlerinde Sağlanan Avantaj

Hisse senetlerinden gelir elde etmenin diğer bir yolu ise elden çıkartmaktır. Diğer deyişle satıştır. Hisse senedinin elde edilişi ile elden çıkarılışı arasındaki fark Gelir Vergisi Kanunu'nun mükerrer 80'inci maddesi 1. fıkrasına göre "Değer Artış Kazancı" olarak gelir vergisine tabi tutulmaktadır. 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren edinilen (iktisap edilen) tam mükellef kurum hisse senetlerinin "iki yıl içinde" elden çıkarılması halinde elde edilen kazanç değer artış kazancı olarak gelir vergisine tabi olacaktır. İki yıl geçtikten sonra satılan hisse senetlerinin alım-satım kazancı ise vergi dışıdır.

Anonim şirket ortaklarının hisselerinin senede bağlanıp bağlanmamış olması vergilendirme açısından bu noktada önem arz etmektedir. Çünkü hisse senedi çıkarılmamış paylar Gelir Vergisi Kanunu'nun mükerrer 80. maddesi 4. fıkrasına göre vergilendirilmekte ve ortaklık haklarının veya hisselerinin elden çıkarılmasından doğan değer artış kazancı olarak nitelenerek iktisap tarihinden itibaren 2 yıllık sürenin geçmesi ile edinilen vergi bağışıklığı yok olmaktadır. Diğer deyişle ne zaman satılırsa satılsın değer artış kazancı olarak vergilendirilecektir. Hisse senedi bastırmamış olmanın doğuracağı bu sonuçtan "Geçici İlmühaber" çıkartılmak ve elden çıkarma işlemini bu ilmühaberlere dayanarak gerçekleştirmek suretiyle vergi bağışıklığından yararlanmak da mümkündür.

                       Ali DOĞAN
         Serbest Muhasebeci Mali Müşavir
Meslek İçi Eğitim ve Mevzuat Komisyon Üyesi